Logo şekillerini anlamak

Marka tanınırlığı ve öne çıkma noktasında logoların büyük rol oynadığını düşünüyorum. Marka denilince marka adı dışında akla gelen ilk şey logodur. Ayrıca logoların şekli, duruşu, rengi yani tamamı o markayı nasıl algılayacağımızı çok etkiliyor. Mesela çoğu marka logolarını yeniliyor. Bu genelde duruş değişikliği veya çağa ayak uydurmak için yapılan değişimler. Etkili bir logo renkleri, şekilleri, yazı tipi türü, yazı tipi boyutu, metni ve grafikleri içeren mükemmel birleşimidir. Tamamında logodaki şekil unsuru bunların arasında en güçlü olanı. Journal of Consumer Research’e göre logonun en temel şekli logoya bakan kişinin algısının nasıl inşa edildiğini etkilemede önemli rol oynuyor. Yazı tipi ve renk gibi şekiller de duyguların ve fikirlerin semboli olabilir. Bir markanın sunduğu değerleri ürünleri ve hizmetleri tasvir edebilmesi logo ve bi yandan şekil aracılığıyla oluyor. Ne yazık ki Türkiye’de çoğu marka (özellikle küçük olanlar) logo, marka kimliği konularıyla pek ilgilenmiyor ve logonun bu büyük etkilerini gözardı ediyorlar.

Daireler

Logo tasarımında en yaygın kullanılan şekil dairedir. Dünyanın popüler markalarının %20’sinde kullanılmada. Daireler, ovaller, elipsler ve küreler esas olarak döngüsel bir süreci temsil eder. Ayrıca bir bütünlük duygusu uyandırır. Şekil oldukca zarif ve genellikle yumuşak bir eğriliğe sahip. Bu yüzden sıcaklık, enerji, güç ve uyum duygusu yaratır. Şekilde keskin kenarlar veya kırıklar olmadığından dairesel şekle dayalı logolar markayı çok daha güvenilir görünmesini sağlıyor. Aynı zamanda daha iyimserlik ve birlik duygularını da taşıyor. Eş merkezli halkalar genellikle evlilik kavramı ile ilişkilendirilir bu nedenle logo tasarımda kullanıldıklarında bir bağlanma hissi verme eğilimindedir.

Kare ve Dikdörtgenler

Kenarlarından dolayı özellikle güvenlik ve sağlamlığı temsil eder. Bu şekil de daire gibi kullanımı çok yaygındır. Bu şekil denge, oran ve hatta profesyonellik fikirlerini iletmek için kullanılır. Matematik’de çok sık kullanılan bu şekil düzen ve rasyonellik duygularıyla bağlantı kurar. Bununla birlikte bu logonun doğası biraz temel olma eğilimde bu nedenle bu şekli kullanmak bi tık risklidir. Güçlü ve sağlam olmalarına rağmen modası geçmiş ve sıkıcı olabiliyorlar. O yüzden burada renk ve tipografi o yüzden çok ince çizgide duruyor.

Üçgenler

Üçgen şekline logolarda pek rastlamayız ama iyi örnekleri yok değil. Üçgenin doğası gereği çok güçlü kenarları var. Duruşu ve şekli iyi uygulandığında dinamik ve güçlü bir etki bırakabiliyor (yukardaki logo iyi bir örnek bence.) ve yapı nedeniyle aynı zamanda hiyerarşi duygusuna ve sürekliliğe işaret ediyor. Üçgenin az tercih edilmesinin sebebi doğru kullanılmasının zor olması diye düşünüyorum. Yanlış kullanılması halinde dengesiz gözükebiliyor. İyi bir şekilde kullanıldığında çatışma duygusunu, enerjiyi  ve gücü tasvir edebiliyorlar.

Organik Şekiller

En sevdiğim logo şekli. Diğer şekillere göre daha yumuşaktır ve bu nedenle keskin kenarlı şekillere göre daha az korkutucu ve daha samimidir. Bu şekilleri kullanılarak oluşturulan logo tasarımları daha davetkar ve izleyiciye daha yakın olabilir. Diğer logo çeşitlerine göre daha benzersizdir. Bu yüzden marka tanınırlığını koruyabilmek veya arttırabilmek bu tip logo tasarımlarında daha etkilidir. Logodaki şekiller keskin kenarlı geometrik şekillerle takil edilememesi ile birlikte doğası gereği sıcak ve rahatlatıcıdır.

Çizgiler

Çizgilerden oluşturulan logo tasarımları izleyiciler tarafından ilgi çekici olabiliyor. Ya da bir yol diyebiliriz. Dikey çizgiler, sofistike ve dayanıklılık durumlarıyla ilişkilendiriliyor ayrıca logonun daha ince görünmesini sağlıyor. Aynı zamanda güçlü ve büyüleyici etkileri mevcut bu da daha hızlı marka tanınması ve hatırlanması için iyi bir sonuç verebiliyor. Kareler ve dikdörtgenlik gibi çizgi tabanlı logolar da keskin profesyonellik duygusu taşır. Yatay çizgiler ise sakinlik ve huzur getirme eğilimindedir. Yatay ve dikey çizgilerin hissettirdiği hisler veya durumlar nerdeyse tamamen zıttır. O yüzden buna karar vermeden önce markayı iyi tanımakta yarar var.

Tabii iş asla şekillerle bitmiyor. Renk psikolojisi ve diğer birçok faktörü de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Zaten her şeyiyle bir bütün olduğunda logo gerçekten amacına hizmet ediyor. Logoya bir izleyici ilk baktığında markayı keskin bir şekilde anlaması bir logonun başarılı olduğunu gösterir. Aşağıda birkaç önemli konudan bahsedeceğim ama ondan önce logolar hakkında bir şey söylemek istiyorum. Aslında geçen bir video izledim. Bager akbay’ın bir video’suydu ve orda kısada olsa markalar ve logolardan bahsetti. Orda şöyle diyor logolar markaların olmayan özelliğini/yanını kapatmasını sağlayan araçlardır.Tam olarak tabii ki böyle demedi ama aşağı yukarı böyle bir şeydi. Mesela klasik kebap salonlarını düşünelim. Hepsi 2020’nin baharında kurulsa bile hepsi altında 1890’dan beri gibi bir ibare eklerler. Hiçbir geçmişi olmayan, yeni kurulmuş bir marka kendisine bir logo ile bir tarih tanımlar. İzleyici tarafından güven kazanmak için bunu yapar. Yine aynı şekilde “oğlu” eki logoda çok önplandadır. “Bişibişioğulları”. Tabii bunlar çok basit örnekler. Mesela bankaların yeşil ve mavi renklerini kullanması yine kendi karakterlerinde olmayan bir insani yanı kendilerine eklemeye çalışıp izleyici tarafından güven kazanmak isterler. Yan özetle logolar sadece markanın olduğu şeyi anlatmaz, markanın olmak istediği şeyi anlatır.

Şekli Akıllıca Seçmek

Seçiceğiniz şekil bütün gidişatı seçiceği için önce şekli seçerek işe başlamak bence en doğrusu. Her şekil duygularla ilişkilidir ve izlendiklerinde izleyiciler arasında belirli duygu kümesini harekete geçirirler. Doğru mesajı ve duyguyu vermek için tasarımınıza uygun şekli seçin.

Şekil ve Renk Kardeşliği

Şekiller duyguları ve hisleri iletir ancak renklerle birleştiğinde bu duygu ve hisler güçlenerek alıcıya gider. Daha kalıcı bir izlenim bırakmak için şekiller kadar renklerin de önemi vardır. Belki yakında renklerle ilgili bir yazarım. Gerçi bu konuda birsürü yazı var ama o çoğu yazıdaki duygu keskinliği tek başına bir şey ifade etmiyor. Bir kareyi kırmızı yapmakla bir daireyi kırmızı yapmak arasında fark var. Her şeyde olduğu gibi bu etkenlerin hepsi bir bütün.

Sektöre göre ilerlemek

Logosunu yapıcağınız markanın hangi sektörde olduğu çok önemli. Örneğin hayır kurumları, eğitim gibi alanlarda daire kullanmak etkilidir. Çünkü daire sıcak ve kapsayıcıdır. Mesela kare şekli güven faktörünü gösterir. Sigorta, finans endüstriler için kare daha uygundur. Bu yüzden sektörü araştırmak ve markanın o sektörde vermek istediği duyguyu saptamak çok önemli.

Negatif Alanlar

Marka için en iyi logoyu tasarlarken, kalan negatif boşlukları ve oluşturduğu şekli de gözden geçirmek gerekiyor. Logoya ağırlık katmak için negatif alanı kullanmak marka için iyi bir fırsat olabilir. FedEx en güzel örneklerinden. E ve X harfi arasındaki negatif alanda bir ok görüyoruz. (Lindon Leader tarafından tasarlanıp 40’dan fazla ödül aldı. Bence hayvan gibi iyi logo.) İzleyiciye hızlı, güvenilir ve ileri görüşlü bir marka olduğu mesajını veriyor.

Tipografi

Bir logo oluşturan öğelerin mükemmel senkronizasyonda olması gerektiğini ve bunun kesinlikle yazı tipi ve yazı tipini içerdiğini unutmamak önemlidir. Onların da kendi şekilleri vardır ve bu, logonun ana şeklini tamamlamalıdır.

Şekillerin Kombinasyonu

Markalar genel olarak kalabalıktan, dağınıklıktan uzak durma mücadelesindedir ve aynı zamanda benzersiz olmak gibi bir istekleri vardır. Markanın değerlerini anlatması, hedefini göstermesi, ideallerini tasvir etmesi bıdıdıdıdıdı gibi şeyleri isterler. Basit olmak her zaman iyidir. O yüzden logoyu finalize ettiğinizde bazı şekilleri eksiltin. Verdiği mesaj değişti mi? Farklı mı hissettirdi? Eğer hiçbir şey değişmediyse başka şeyleri çıkarmaya devam edin.

Logo oluşturmak gerçekten çok zor bir iş. Açıkcası ben her logo, markalama işinde çok gerilirim ve hiçbir tasarım yapmadan saatlerce bilgisayar başında zaman harcarım ve genelde çok beni tatmin eden bir sonuç çıkaramam. Logo yapmak sadece tasarım yapmak değil. Birçok konuda bilgi gerektiriyor. Tüketiciyi tanımak, insanları tanımak, dünyayı ve sektörü tanımak gerekiyor. Aksi halde genelde karmaşık duygular içeren veya pek bir şey ifade etmeyen sonuçlar ortaya çıkıyor. Genel olarak Türkiye’de “güzel logo” yapmaktan öteye gidiliyor. Yani verdiği mesaj ile çok ilgilenilmiyor. “Güzel logo” yapmak üzerinde daha çok duruluyor. Tabii çok iyi örnekler işler var ama daha orta ölçekli işler “güzel” olmaktan ileriye gidemiyor.

Bu yazının büyük çoğunluğunu line25’in understanding logo shapes yazısından çevirdim ve kendi düşüncelerimle harmanladım.

yasin aribuga

IG @yasinaribuga

Leave a Reply